20 Mar 2011

Çanakkale çocuğu olun biraz!

,
Uzun zamandır yazmıyor olmam mücadeleden vaz geçtiğim anlamına gelmesin. Yazı yazmıyorum çünkü, ülkemizde ve Dünyada yaşananlar teşekkür şekilde devam ediyor. Ancak bazı farklılıklarda olmuyor değil. Bu farklılıklar Maalesef olumlu yönde değil, olumsuz yönde...

Zamanı geldikçe bunları tek tek açıklayacağım. Yaptığım gözlemleri tek tek sizlerle paylaşacağım. Bu gözlemlerin konusu çeşitlilik gösterse de bunların altında yatan ana sebep: “Değişen Dünya düzeninde değişen Türkiye”dir. Ancak bu değişim başlangıçta da açıkladığım gibi iyi yönde olacağına aksine olumsuz yöndedir.

Bunlardan bir tanesi Çanakkale şehitlerimiz hakkında...

Geçmiş zamanlarda en “kutsal” olan kutlamalar, bu zamanlarda “internet olmasa haberimiz olmayacak” boyutuna varmıştır.

Kazanılan zafer bir “dini olgu” olarak gösterilmeye hatta Kurtuluş savaşı ve Kıbrıs Barış Harekatı için önceleri söylenen “melekler olmasaydı biz o savaşı kazanamazdık” mantığı, zaten az gösterilen “zafer için” bir “darbe” niteliği “daha” katmaktadır.

Bu yaşananlarda en büyük araç her zaman olduğu gibi “basın”dır. Basın'ın o taraftan olması yahut bu taraftan olması Hiçbir önem taşımamaktadır. Hepsi aynı görevi üstlenmektedir.

Ancak bu durumun startı http://blog.milliyet.com.tr/Blogum.aspx?BlogNo=248650 yazımda da belirttiğim olay ile başlamıştır.

Yapılanlar, halk bu duruma müdahale etmediği her an da devam edecektir.

Üzülerek belirtmeliyim ki, “Çanakkale geçilmedi.” demek ile Çanakkale'nin geçilemeyeceği anlamını taşımaz.

Bir çok yazımda da belirttiğim gibi Emperyalizm, artık kendi silahını kullanmayı gerek dahi duymuyor. Sadece, “Parçala – böl – yönet” sistemi ile düşmanın silahını düşmana yönelterek yani düşmanın, “kendi kendiyle savaşmasını” sağlayarak düşmanı alt ediyor.

Hal böyle olunca da Çanakkale'nin geçilmesi ihtimali artıyor. Ancak bu durumdan ders çıkarıp önlem alınacağına; satılık vekiller,satan vatan(daş)hainleri satılık “mem-ur”lar ile Çanakkale'yi çok basit geçiyorlar.

Çanakkale unutulmamalı, çanakkale birliğin beraberliğin ve bu beraberlik ile birlikte gücün simgesidir. Yani düşmanın korkulu rüyasıdır.

Her ne yapılırsa yapılsın Çanakkaleden ders çıkarılmalıdır!

Emperyalistlere karşı hiç bir oyuna gelinmemelidir. Kardeşlik unutulmamalıdır. Emperyalizmin işine gelen Faşistlik boyutunda ki milleyetçilik “Çanakkale” akıla getirilip unutulmalıdır!

Eğer Çanakkale'yi hak etmek istiyorsak onların bize verdiği emanete iyi sahip çıkmalıyız.

Bu sahiplikten kastım http://blog.milliyet.com.tr/Blogum.aspx?BlogNo=224548 yazımdanda belirttiğim gibi, sadece şehitleri anmak değil. Şehitlerin uğruna canını verdiği topraklara da iyi bakarak, bir karış dahi satılmasına engel olarak olur!

Yani,
Eğer Çanakkale'nin “torunlarıysak” bunu hak etmeliyiz. Unutmayın, Çanakkale Çocuğuyum ben demekle bu iş olmaz! Çanakkaleli olmak için kardeş gibi yaşamak gerekir. Evinden çıkmadan dizi izleyerek “ben Çanakkale çocuğum” demekle olmaz!

Son söz: “Basına inanmayın onlar kitleleri istedikleri gibi “güderler!”

Bu ülkeyi iyi yönde göremiyorsanız, ve gerçekten bir şeyler yapmak istiyorsanız: “Çanakkale çocuğu olun yeter!” Ancak, bu ülkeyi iyi yönde görüyorsanız o halde, sadece “Anadoluyu gezin yeter!”

VOLKAN KAHYALAR

Uşaklar sizi!

,
Libya'ya operasyon yapılmadan önce İtalya, operasyona karşıydı.

E normaldir. İtalya başbakanı Kaddafi'nin kızı Ayşe'ye aşık olunca Ayşe'nin gözüne girmek için operasyona karşıydı!

Hatta bu mantıktan yola devam edersek eğer, Kaddafi bu birlikteliğe karşıydı. Çünkü, Kaddafi bir Avrupalıya güvenmiyordu!

Madem bana karşı çıkıyorsun diyen Berlusconi hemen savaş için hazırlıklara başlar...

Bu bir Türk filmi değil! Yahut Hollywood sineması hiç değil!

Bunlar senaryo filan olmamalı ki, bazı gazeteler ve haberciyim diye geçinenler yaklaşık 2 hafta önce Avrupa'nın Libya'ya savaş açacağı gün gibi ortadayken...

Yani; binlerce sivilin öleceği bile ortaydayken, tüm bunları bırakıp, İtalya başbakanı Berlusconi'nin Kaddafi'nin kızı Ayşe'ye aşık olduğunu ve bu durumu diğer eski sevgilelerinin ne diyeceğini haber yapıyorsa,

Bunlar yetmiyormuş gibi Emperyalistlerin bombaları atarken kaç tane attığını bile sayıyorsa, Ölüleri tek tek sayıyorsa ve bunu büyük bir şevk ile yazıyorsa...

Ben bu vicdandan nasibini almayan basına “Emparyalizme hizmet ediyorlar” dediğim zaman kimse bana abartıyorsun demesin!

Dua edin başka bir şey demiyorum!

...

Bu haberlerden “haberi” olmayanlar için...

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/17285097.asp

http://www.habername.com/haber/kaddafi-kizi-silvio-berlusconi-ask-iddia-52624.htm

http://www.gggmedya.com/h7348-berlusconi-kaddafinin-kiziyla-mi-beraber.html

http://www.sicakgundem.com/haber_detayi.asp?id=15680

http://www.ntvmsnbc.com/id/25173947/

http://www.farklihaber8.com/haber/dunya/bu-kez-kaddafinin-kizi-ile-gundemde/1923.aspx

6 Mar 2011

Yeni Dünya düzeninde sağlık...

,
Yeni Dünya düzenini önceki yazılarımda bahsetmiştim. Ki bunların doğruluğunu günler geçtikçe hep beraber daha iyi bir biçimde görüyoruz.

Bu yeni Dünya düzeni çerçevesinde emperyalizm, daha çok toprak için gerekli olan daha çok silahın elde edilmesi için gerekli olan maddi kaynağın büyük oranını sağlık sektöründen kazanır.

Bu çerçevede sağlık sektörü, insanı sömürü olarak kullanır. Yani hastanın hastalığını ortadan kaldırmak için değil aksine hastalığını daha da çok arttırmak için elinden geleni yapar.

Yine bu çerçevede uçaklar ile virüsler, böcekler dağıtıp yeni salgınların olmasını sağlar. Sonra Dünya sağlık örgütünün dahi onaylamadığı ilaçları, insanların bu salgınlara karşı kullanmayı tavsiye eder. Daha doğrusu insanlara bundan başka çare bırakmazlar...

W.Bush'dan sonra her sene çıkan salgınlar bunun göstergesidir. Hatta bu duruma isyan eden ve bu durumu fark eden bazı sivil toplum kuruluşları da bu sene sıra hangisinde? Demişlerdir.

Bunun yanında emperyalizm sadece kendi istediği firmalara para kazandırmaktadır. Ki bunu ülkemizde hangi iktidar olursa olsun sadece kendi sermayesinden kişilerin hastane açmasına izin vermesinden görebilmekteyiz.

Ayrıca iktidarı, emperyalist okyanus ötesi ülkenin seçtiğini düşününce bu durum daha da bir aşikar olmaktadır.

Bunun haricinde emperyalizm, sattığı ilaçlar ile örneğin kolumuz için aldığımız bir ilaç var ise yan etkisiyle başımızı, başımız için aldığımız bir ilaç var ise ayağımızı ağrıtıp yoluna devam eden ilaçların çıkmasına izin verir sadece...

Bu durumda açıkça insanların sömürü sistemi için bünyelerinin bir köle gibi kullanılması anlamına gelmektedir.

Emparyalizm, bunları yapmakla da yetinmez aynı zamanda yüksek meblalar vererek gerçekten sağlık konusunda “yan etkisiz” bir şeyler vermek isteyenleri de kapattırır. Ki bunun örneğini ingilterede kansere çare bulan genç bir bilim adamının fabrikasını satın almasıyla kapattıran CIA göstermiştir.

Tüm bunların yanında Hastanelerde doktorların ilaç mümessilleriyle yaptığı pazarlıklar ve eczanelerin ilaç ne olursa olsun yine kendi anlaşma yaptığı firmaların ilaçlarını vermesi tüm anlattılarımın küçük boyutudur.

Hatta yakın zamanda yapılan eczanelerin toplu greve gitmesi bile kazanılan hakların daha çok olması için yapılan bir eylemdi...

Buna karşılık hükümetin vermiş olduğu tepki ise kendi ilaç sermayesi için bir hareket olmuştu.

Tüm bunlar sağlığa bile siyasetin bulaştığının bir göstergesedir.

VOLKAN KAHYALAR

2 Mar 2011

Mersin-Gülnar ilçesi'ne yardım kampanyası

,
Merhaba arkadaşlar,

Unutmayalım ki ülkemizde sadece Anadolu'nun Doğusun da yardıma ihtiyacı olan yerler malesef ki yok... Bunun haricinde batı bölgesinde de bu durumlar söz konusu. Bunun sebebi ise, aynı doğu bölgesinde olduğu gibi zor şekilde geçit veren dağlık bölgelerin çok fazla sayıda olması...Burada yaşayanları da lütfen unutmayalım...

İşte bunlardan bir tanesi de Mehmet ağabeyim...

Mehmet ağabeyimin gruba yazmış olduğu mesajı, sizlerle paylaşıyorum.

merhabalar mersinin gülnar ilçesinde görev yapmaktayım.Bu ilçede okuma oranı oldukca yuksek %97 ama burada okuyan cocuklar genelde tasımalı ogrencıler yanı cogu köyden gelıyor.ders durumlarıda cok guzel gercektende okumak ıcın buyuk bır caba sarfedıyorlar..sizlerden ıstegımız buradakı cocukların maddı durumları ıyı olmadıgı ıcın her turlu gıysıye ve okuma kıtaplarına ıhtıyacımız var.yardım edersenız burdakı tum cocuklarımız adına cok sevınırız..SAYGILARIMLA

Yardımlarınız için: MERSİN MEMET AYDIN

telefon: 0507 313 66 67

Unutmayın onların bir sıcacık gülüşü "Dünyalara bedel"...
 

1 Fikir Ver ! Görüş, Yorum, Anlayış farkı... Copyright © 2011 -- Template created by O Pregador -- Powered by Blogger Templates