4 Eki 2011

Bedensiz ruhlar

,

Eski hayat kadını Ayşe’yi herkes muhakkak duymuştur gazete köşelerinde şaklaban edasıyla gösterilen tıpkı o işçi direniş haberlerindeki gibi sadece 2 satırlık yazıyla. O iki satırlık “sözde” haberde “genel evler kaldırılsın” diye başlıklar atılırdı o “ahlaksız” basın tarafından.Ancak hiçbir zaman detay verilmezdi.
Aslında itiraf etmeliyim ki Ayşe’yi tanımadığım için mi yoksa saçma sapan düşüncelerim olduğu için mi bilmem, yine o bahsi geçen “ahlaksız” basın tarafından Ayşe’ye yüklenen sıfata bende katılıyordum o zamanlar. Ancak bu durum Ayşe’yi tanıyıncaya kadardı.
9 yaşında öz amcası tarafından tecavüze uğruyor. O koca eller onun bedenini sarıyor…
Sonra daha bunun badiresini atlatamadan evleniyor Ayşe. Gebe oluyor Antep’te. Ancak gebelik döneminde eşi dışarıdayken kaynından canı erik çektiği için bir ricada bulunmaya çalışıyor. Ancak kaynı onu duymuyor. Oda sesini duyurmak için kaynının yanına gidince kaynanası “sen nasıl gidersin bir erkeğin yanına” diyip saçından çekiyor ve bırakıyor ki… Ayşe merdivenlerden yuvarlanıyor ve çocuğunu düşürüyor.
Sonra Antep’ten kurtulmak için boşanıyor Ayşe. Bir avukatın yanında sekreterliği başlıyor. Orada sürekli dikkat çeken bir müşteri evlenme teklif ediyor. Ve kabul ediyor Ayşe. Bu evlilik kabulünden birkaç gün sonra adam onunla birlikte olmak istiyor. Ayşe başta itiraz ediyor ama sonra kabul etmek zorunda kalıyor. Ve birlikte oluyorlar.
İlişki sonrası Ayşe’ye Adam, 30 lira veriyor ve bu parayı yanında tut yoksa ben kaybederim diyor. Aradan yarım geçmiyor ki polis geliyor. Ve adam 30 lira’ya benimle oldu bu kadın diye onu fuhuş ile suçluyor. Direk tutuklanıyor Ayşe. O kadar durumu anlatmaya çalışsa da…
Ve hâkimin yanına çıkıyor. O benim “kocam” diyince Ayşe; hakim’de: “Artık müşterilerinize kocam mı diyorsunuz?” diyip hapse attırıyor onu.
Bir hafta kadar hapiste kaldıktan sonra Adam geliyor ve “bende seni arıyordum her yerde” diyor. “O halde hadi çıkalım” diyince Ayşe. Hemen Mersin’den demir kapılı ve yüksek duvarlı bir yere götürüyor adam onu. Arabayı çekiyor kenara ve birden Ayşe’ye dönüp: “Benimle birlikte olduğun gibi kimseyle birlikte olmayacağına söz ver.” Der. Ayşe ise şaşırıp:”Nasıl yani?” der. “Sen söz ver “der adam. “Peki söz” der Ayşe. “O halde şimdi kapıdan içeri gir” der adam. Ayşe’de oranın genel ev olduğunu bilmeden girer.
Adam onu genel eve satmıştır…
Artık Ayşe bir “mal” gibi oradan oraya sürüklenecektir. Ancak başlangıçta bu durumu kabul etmediği için 3 gün boyunca dayak yer Ayşe. Hem de hiç durmadan…
Sonra 7 şehir gezdi Ayşe…
Daha doğrusu yedi genel ev…
Hep evlenme hayalleri vardı Ayşe’nin. Çeyizini ise yatmak zorunda olduğu kişilerden aldığı bahşişle sağlıyordu.
Tam 7 kere kürtaj yaptırdı Ayşe.Babasının kim olduğunu bilmeden.
İlk kürtaj sonrası dinleneceğini zannediyordu. Ama gelmesine daha beş dakika olmamıştı ki, gelir gelmez yine ilişkiye zorladılar onu.
İlk ilişkide kendini sadece et olarak görmeye başlamıştı Ayşe. Ruhu vardı artık sadece Ayşe’nin…
Babası yaşındakiler onun etine bakıyorlardı. Bu onun içini acıtıyordu. Hem de ne acıtma…
Ama sonunda yarım gün genel ev kapandı ve orada bir düğün yaptı Ayşe. O bahşişlerden topladığı çeyiz ile…
Ve artık genel ev yoktu hayatında. Ama mutluluk uzun sürmedi. 2 ay sonra o yılların haber sunucusu Reha Muhtar’a çıktı Ayşe. Eşinden şiddet gördüğünü söyledi.
O adamdan boşandı Ayşe…
Ama artık hiçbir şey eskisi gibi değildi. Sigortasında bile ne iş ile uğraştığı yazıyordu.
Ne yapacaktı peki şimdi Ayşe? Ne iş yapabilirdi ki, bunca zaman bedeni satılan Ayşe?

Bu anlattıklarım bir film değil gerçek bir hayatın, Ayşe’nin hayatının kesitleri…
1001 Belgesel film festivalinde “Bedensiz Ruhlar” adlı belgeselde anlattı bunların hepsini Ayşe… Ve film gösterilirken Ayşe oradaydı. Gözlerinde yaş kalmadı izlerken. Salonu terk etmek zorunda kaldı. Ama tekrar geldi ve izlemeye çalıştı, olmadı… Göz pınarları yok oldu resmen… Kurudu hepsi…
Kadınlarımız bu “kapitalist” Dünya’da eziliyorlar. Bir “et”miş gibi davranılıyorlar. Sadece bir “kağıt parçası” uğruna.
İşte bu yüzden bu erkek hegolamanyasında “erkek olmaktan tiksiniyorum.” Böyle iğrenç bir ihtiyaç ile Dünyaya gelmek ne kadarda tiksindirici.
Aşağıdaki anket KAMER'in 'Alışmayacağız: Namus Adına İşlenen Cinayetler 2003 Raporu'nda yer aldı.

Anket KAMER adına Dicle Üniversitesi'nden Prof. Dr. Aytekin Sır ve ekibi tarafından yapıldı.

Ankette 'Namus nedir'' sorusuna çoktan aza doğru şu yanıtlar verildi:

'1-Karım, bacım, annem, ailem;

2-Kadınların iffeti;

3-Kadının cinselliği,bekareti;

4-Kadınların toplumsal kurallara itaatı;

5-Erkeğin şerefi haysiyeti;

6-Kadınların erkeklere itaatı;

7-Dinin emrettiği.


'Namussuzluğun ne olduğu'' sorusuna ise çoktan aza doğru şu karşılıklar
alındı:
1-Kadının bekaretini kaybetmesi;

2-Kadının açık gezmesi;

3-Erkeklerle konuşması;

4-Aşık olması;

5-Ailenin istemediği birisi ile evlenmek istemesi;

6-İzinsiz dışarı çıkması;

7-Zina yapması;

8-Dedikoduya sebep olacak davranışlar sergilemesi;

9-Dili uzun olması;

10- Kadının bekaretini kaybetmesi, zina yapması'
Bu rapor her ne kadar 2003’de yapılmış olsa da, 2011’de ki erkeklerin durumunu ne kadar iyi yansıtıyor değil mi? Yani değişen bir “hiç yok.”
O halde bu durumda Ayşe’nin “Peki bu durum nasıl çözülür?” sorusuna verdiği cevap durumun güzel bir özeti: “Aslında devlet ile çözülür bu durum. Ama çözmüyorlar. O halde “O… biz değiliz onlar…”
VOLKAN KAHYALAR
(*)Belgeseli izlemek isteyenler için bilgileri: Türkiye Turkey/ 2011/ 59’/ / 16:9 / Renkli Color/Türkçe Turkish / English Subtitled


Yönetmen / Director: Sabite Kaya
Görüntü Yönetmeni / Director of Photography: Serhat Dumlu, Sabite Kaya,Cevahir Şahin
Kurgu / Editing: Serhat Dumlu, Sabite Kaya,Cevahir Şahin
Ses / Sound: Serhat Dumlu,Sabite Kaya, Cevahir Şahin
Müzik / Music: Mustafa Biber
E-posta / E-mail: sabite70@hotmail.com

Filmimiz tüm bu bilgilerin ışığında, fuhuş sektörüne giriş sebebi her ne olursa olsun, yaptıkları işin ötesinde bir insan olarak yaşadıkları onca zorluğu ön araştırma ile belirlenmiş karakterlerin hayatlarına tanıklık edecektir. (http://www.1001belgesel.net/Film-detay.aspx?cid=241)
(**) Kadınlar hakkında yapılan eşitsizlikler ve hak ihlalleri o kadar çok ki bu anlattığım durum sadece bir tanesi. Uzatıp sizleri sıkmak istemedim. “Özür dilerim.”

0 yorum to “Bedensiz ruhlar”

 

1 Fikir Ver ! Görüş, Yorum, Anlayış farkı... Copyright © 2011 -- Template created by O Pregador -- Powered by Blogger Templates