28 May 2010

Kurtlar vadisi ve artık iyice çileden çıkaran senaryosu

,
Direk konuya giriyorum ne yazcam yaa !
Ya ben bu Ebru denen hatuna uyuz olur oldum abicim ! Yok cidden uyuz oldum! Ya ne güzel izlemezdim bu diziyi nerden bulaştıysam bi daha, ki zaten izleyince de yaptığım tek şey bunu eleştirmek...

Eee bi şimdiki Türkiye'yi mutlu etmek için 1 sene sırtına çık, 1 İsrail bayrağına kan akıt, bi sevindir oooo ondan sonra bi kaç sene daha sırtında taşır seni...

Ya bumuyuz biz ? Doğru olan bu mu ? Bu mu yapılmalı ? Bunlar kimi örnek alıyor ?

Neyse Ebru diye başladık Ebru diye devam edelim. Evet gerçekten kıl oluyorum şu Ebru'ya :) ( Bkz: Ebru - dizideki karakterdir. Kişi ile bi problemim yok)

Bi kere senaristi hiç anlamış değilim. Hatta inanın bundan bi kaç bölüm önce arkadaşıma, sanırım senaristin ciddi bi sağlık sorunu falan olmuş ve işi başkasına yaptırmış demiştim :) ki bana o kadar alakasız o kadar saçma geldiki...

Şimdi neden böyle diyorum: Ebru ki Abdülhey'i vurması, o bölümde ya senarist alkol falan almıştı ya da başkası yazmıştı yani...

Ebru dünkü bölümde kaçması o çocuğu başka bi yere götürmesi... Ya zaten artık konuşmalarından bile kıl kapar oldum. Hani böyle bi düşmanlık uyandırmaya başladı bende... Hani bıraksalar bi kaşık suda... :) Tamam diziyi çok ciddiye almıyorum da bu karakter ölmeli artık. Nasıl toparlayacaklar çok merak etmekteyim, Abdülhey gibi saçma sapan bi dönüş yaprsa şaşmayalım. KVP senarist ve yönetmeni alkol veya ne bileyim farklı maddeler kullanıyor olabilir. Her yeni bölümde önceki bölümü unutmaya başladılar. Bari Lost finali gibi bişey yapsalar da 1 sezon onların saçmalıklarını konuşçağımıza, başımızı kaşıyarak acaba acaba diye düşünedursak... :)

27 May 2010

İki Kadın ( Saçmalama Notları )

,
Hayatta iki kadını sevdim, seni ve annemi.
Annemi, beni dunyaya getirdiği için; seni, beni aşka getirdiğin için sevdim.
Annem hep kahrımı çekti, hiç usanmadan. Sen ise kahır çektirdin hem de hiç bıkmadan.. Anneme bir kez bile olsun 'seni seviyorum' bile demedim. Sana seni seviyorum demekten dilim kurudu.
Annemin gözlerinde hep şefkat, seninkilerde hep ihtiras vardı... Annemin eleri daima başımı okşardı, senin ellerin hep dudaklarımda gezindi durdu.
Yani annem hep gözlerime, sen ise ellerime bakardın.Benim annem beni hep ismimle çağırır, sen hep 'canım-cicim' derdin. Annem bana hizmet etmek için can atarken, sen kendine hizmetten hep zevk aldın. Annem çagırdıgında ya geç gidiyorum yada unutuyorum, ama sen isterken, iki elim kanda olsa bile gelmemi isterdin.. Annem kişiliğim için benimle gurur duyardı. sen beni ayartığın için kendinle gurur duyardın..
Annem geceleri beni hep düşünüyor, ağlıyor üzülüyor. Ama sen 'ruyanda beni gör emi' dersin rahat uyursun.Oysaki annem bir gece bile ruyalarıma girmedi.

Annem beni hayatta atmaz.. ama sen her an başkalarına gidebilir gibi duruyorsun, annem herkesi herşeyi severdi ama sen sanırım bencilsin..
bir yere gitsem annem 'dikkat et yavrum kendine' derdi,Sen ise 'başkalarına bakma he' derdin, 'kimseyle konuşma'!!
Bazen dalardım. Annem 'bir derdin mi var yavrum' der dönerdi etrafımda.. Sen ise 'başkası mı var' diye başımın etini yerdin. Annem bende para gorunce helal mi haram mı diye sorar, sen ise 'hadi çarşıya gidelim çatır çatır yiyelim'derdin.. Sokakta yürürken annem gururundan peşimden gelirdi, Sen ise kibirinden sımsıkı ellerime yapışırdın.. Senin yuzunden anneme kızmıştım. ne kadar aptalmışım.!

sen değişilebilirsin, ame insanın annesini değiştirme gibi bir hakkı yok ki.. Benim doğduğum memlekette anneler hep en önde gelir, anneler baştacıdır, oysaki sen hep annemin önune geçmeye çalıştın gözlerime karşı. Şunu bil ki şımarık kız.. Sen Anneme Gölge Bile Olamassın..!

Annem 'kimseye beddua etme yavrum' demişti bir gün bana. Onun için herşey gönlünce olsundur sana bedduam.
Seni bir zamanlar seven.. Aşkı için kendinden.. nefretler eden.. deliden.. ELVEDA...

22 May 2010

100 Yazar Arıyoruz !

,
1fikirver.com 'da kafanıza göre yazın !

1 Fikir veren 100 yazardan 1i de siz olun !

Serbest konularda yazılar yazacak 100 yazar arıyoruz.

Yazar olmak için [ 1fikirver@gmail.com ] adresine mail yolu ile ulaşmanız yeterlidir. Yazmak istedikleriniz size kalmış - özgürsünüz...

9 May 2010

Aşk Nedir ? Ne Değildir ?

,
Ya ben aklımda o kadar şey tutuyorum bloga yazarım diye tam yazmaya başladığımda acaba ne yazcaktım diye düşünmeye başlıyorum. Nedendir bilmem yeri ve zamanı hiç anlamayan bir hafızam var. Herneyse kafamıza göre yazalım dimi, ne de olsa babamızın blogu değil > bizimm :)

Şimdi okur konumuz şu; Aşk...

' ilk defa mı duyuyoruz bunu ', ' ya geç bunları boş iş ' vs. vs... diyenlerden ilgilerinin dışında yazdığım bu yazıdan dolayı özür diliyor, bitkisel hayatlarında kendilerine başarılar diliyorum.

Aşk nedir diye 1fikrimizi sunalım ;
   Aşk... O kadar ince bir çizgidir ki, aşamazsınız o çizgiyi. İstemezsiniz ki aşmayı. Aşk ne değildir... önce bunları yazmak isterim.

7 May 2010

Türkiye 'de yazar olmak...

,
Milliyette okuduğum bir haberi paylaşmak istiyorum. Türkiye 'de yazarlık neymiş, canlı bir örnekle onun hakkında fikrimizi sunalım;



32. Gün programında şoke eden bir kavga yaşandı. Şamil Tayyar kendine yakışmayanı yaptı, karşısındaki kadın gazeteciye "belden aşağı" vurdu. Bu olayın şoku yaşanmadan ardından "sokak kadını" sözü ağzından döküldü...

Selam Okur...

,
Selamm okur :)
İlk yazımda neyi ele alsam diye diye kafayı yiycektim :) Tamam karar verdim gereksiz bişey yazalım hadi !

İlk yazımda sizlere bi video izletmek isterim okur. İzle izle ama boş boş izleme bu videoyu, Ezel gibi, Aşk-ı Memnu gibi izleme bu videoyu izle bakalım oradaki 1 fikri anlayacakmısın okur?



VİDEO;


İlk cümle;
Bir ulusu fethetmenin ve köleleştirmenin iki yolu vardır. Biri kılıçla diğer borçla...
( John Adams 1735-1826 )

Adamlar bizi kılıçla fethedemez! diye düşünmekte hala toplum, ki gerçi evet kimse bununla uğraşacak kadar bile değerli bulmuyordur. Ne için uğraştığınız da önemli, zaten hakimiyetinizdeki bi toprağa ha bayrak çekmişsiniz, ha çekmemişsiniz, size hizmet edilmesi yetmez mi...

6 May 2010

Sorgu ( Saçmalama Notları )

,
yuregimdeki imkansızlığı düşün, gölgelenmiş karanlıklar sarıyorken ruhumu. O bana bir anlık nefes gibi gülüşün durağında nefeslenmektir belki de.
Aşk öyle imkansızdı ki, zaten bana ne kaldı ki kendimden yana, aşk adına bir cezaydım kendime.
yaralanmış bir gövde gibi düşen uzerime, kendi gururumdan başkası değil. gün olmuş yollara düşmüşüm peşimden umudumun, günlerce dağılmaya çalışmışım gecelere.
geceler boyu işkencelere dayatmışım çeşmeye dayar gibi ellerimi, imkansızlığı dilemişim belki.
Kimbilir nedir mutluluk, belki de ayrılıktır. ayrılırken öyle üzgün olmaktır belki birinin sevinci.
ayrılıga katlanmaktır geceler boyunca. Ağlamaya doyunca kararmaktır sevdanın ışıgında, uyuyamamaktır titrek bir mum gibi... budur ayrılık çocugu yalnızlık!!
 

1 Fikir Ver ! Görüş, Yorum, Anlayış farkı... Copyright © 2011 -- Template created by O Pregador -- Powered by Blogger Templates