24 Tem 2010

Bir öykü olabilir ama... "Hayır!"

,
Bu hikayede ki her şey hayal ürünüdür.

Kişiler ve kurumlar gerçek değildir…

Ancak bu ileride bu hikayenin gerçek olmayacağı anlamına gelmez!

Tarihler 13 eylülü gösteriyordu.

Yıllardan kaç mı? Bu sene… Yani 2010…

Referandum, yüzlerce tartışmadan sonra sonunda olup bitmişti…

İktidar, kazanmanın vermiş olduğu mutlulukla : “Türk milleti doğru olanı yapmıştır” dedi.

Tarih 28 Eylül 2010

Ergenekon davası tüm hızıyla devam ediyor. Askerler, teker teker göz altına alınıp her hangi bir sebep gösterilmeden tutuklanmaya devam ediliyor.

Yeni anayasa ile askeri savcılara verilen yetkiler çerçevesinde, Ergenekon davası bahane edilip askerlerin askerlik ile ilişkileri kesilmiştir. Bu doğrultuda da bundan sonra yargılanan askerler sivil olarak yaşamlarına devam edeceği için sivil yargıda yargılanabilecek. Bu durum 12 eylül tarihinde referandum da “evet” denilmesiyle olmuştu.

Tarih 13 Kasım 2010

Mecliste devlet bakanı: “Türk halkına alenen aşağılayan konuşmalar yaptı. Bu duruma MHP ve CHP’den sert tepkiler geldi. Mecliste kavga çıktı…

CHP ve MHP’den yapılan ortak basın açıklaması ile olay mahkemeye intikal etti.

Tarih 17 Kasım 2010

Devlet bakanının yapmış olduğu halkı aşağılamaya yönelik dava düştü. Mahkeme, buna gerekçe olarak T.C Anayasasının 12 eylülde referandum ile değiştirilen 69. maddesi ile karar verdi.

Tarih 9 Ekim 2010

İktidar, seçim için harcamaları hiç olmadığı kadar arttırdı. CHP, bu durumu açıklaması için iktidarı basın toplantısına davet etti.

Basın toplantısını kabul etmeyen iktidar “ne var canım! Anayasamızın Md 69’unda belirtildiği gibi partimizin mali durumunu Sayıştay yapar. Eğer bir şey olsa onlar söylerdi. CHP’ye ne oluyor?!” Dedi.

Tarih 17 Aralık 2010

“Gidiş hata dur demek için toplanıyoruz” diyen özgürlük platformu, Taksim de yürüyüş yaptı. Yürüyüşe CHP ve MHP’den birçok millet vekili de katıldı.
Ancak polis bu yürüyüşü engelledi. Emniyet amiri: “Sizler teröristsiniz! Neyiniz eksik ki isyan ediyorsunuz” dedi.

Özgürlük platformu başkanı yaptığı açıklamada: “Tamamen korku imparatorluğu kurulmaya çalışılıyor. Artık birlik olma, korkmama zamanı” dedi.

30 Aralık 2010

CHP ve MHP genel merkezleri Ergenekon operasyonu kapsamında arandı. Ankara emniyet müdürü tarafından basına yapılan açıklamada: “Bu partilerin terör eylemine destek verdiği düşünülüyor. Operasyon bu yüzden başlatılmıştır.” Denildi.

12 Ocak 2011

CHP ve MHP “terör eylemine destek vermek” uçundan anayasa mahkemesi tarafından kapatıldı. Yapılan açıklamada terörün içinde gösterilen sebeplerden bir tanesi ise “özgürlük platformunun yaptığı Taksim yürüyüşüne katılmak” olduğu bildirildi.

15 Mart 2011

İstanbul barosunun gazetemize yapmış olduğu bir açıklamada şunları denildi: “ Bizler 12 Eylül 2010 ’da referandum için “hayır” kullanın dediğimiz anda bizi neredeyse vatan haini ilan etmişlerdi. Darbeye destek veriyor demişlerdi. Halkın büyük çoğunluğu bize inanmamıştı. Ancak şimdi sadece referandumdan sonra ki bir buçuk sene boyunca bizim ne kadar haklı olduğumuzu anladılar ama iş işten geçti… İkinci bir 12 Eylül vakası yaşıyoruz! Ve bu referandumun aslında darbeye karşı değil aksine ikinci bir darbe yaptığının göstergesidir”

Hikayemize daha devam edeyim mi?

Sanırım anayasa taslağına neden “hayır” demeliyiz. Şimdi anladınız…

Halen anlamadıysanız şunu unutmayın: “Başta dediğim gibi yazılanlar hayal ürünü olabilir ama bu durum olmayacağı anlamına gelmiyor. Malum eğer evet derseniz bunların hepsine yasal olarak iktidar yetkili olacaktır.”

VOLKAN KAHYALAR

0 yorum to “Bir öykü olabilir ama... "Hayır!"”

 

1 Fikir Ver ! Görüş, Yorum, Anlayış farkı... Copyright © 2011 -- Template created by O Pregador -- Powered by Blogger Templates